19 Ocak 2012 Perşembe

ASIL HIRSIZ KİM :)


Ben bu hırsızlık işlerini hiç sevmem. Kendinin olmayan herhangi bir şeye sahip olmaya çalışmak içimi burkar, ürkütür. Elbette ki sokakta yaşayan arkadaşlar arasında çetin bir yaşam mücadelesi vardır ama hiç kimse bir diğerinin yiyeceğini yan gözle bakmaz hani en azından bakmamaya çalışır :)
Biraz tesadüfen de olsa elime geçen bir kitabı paylaşmak istedim bu soğuk günlerde. Kaloriferin ısısından daha çok ısıttı içimi. Bu yazıyı okuyunca lütfen deli gibi kitapçılara saldırmayın çünkü kitap “tükenmiş” görünüyor. Tabii ben tüketmedim. Ben sadece keşfettim :)

Bu kadar uzun bir girişten sonra gelelim malum kitaba. Adı: “ASIL HIRSIZ”. Yazarı: William Steig. Şrek karakterini hatırlayanlar varsa işte onun yaratıcısından diye de reklam yapabilirim. Kapak da aynen şöyle :


Bir Keşif :)


Krallık Hazine Dairesi’nin Başmuhafızı görevini büyük bir ciddiyetle yapan kaz Gawain için işler bir gün değişir. Hazinenin önemli parçaları tek tek kaybolmaya başlar ya da diyebiliriz ki aslında çalınmıştır! Peki, bu hırsızlığı kim yapmıştır? Hazine dairesinin anahtarı sadece herkesin güvenini kazanmış kaz Gawain ve Kral Basilde vardır. Bütün oklar ikisine çevrilmişken ve kimse koooooca kralın kendi hazinesini çalma ihtimalini aklına bile getirmezken “suçlu” elbette Gawain olmuştur. Peki ya hazine sanıldığı kadar da güvenli değilse? Hani şöyle minicik bir farenin içeri girip çıkmasına olanak verecek boşluğu varsa?


İşte o zaman bizim meşhur hikaye başlar; dostluğun bir nevi imtihanıdır aslında. Bu sınavdan kalanlar o kadar çok ki… Neyse ki Gawain’in kalbi kocaman.



Hikayenin tamamını anlatmaya niyetlenmiştim ancak düşündüm ki işin özü orada değil. Benim içimi ısıtan hikayedeki –saçma sapan bir şekilde sadece insanlara özgü olduğu düşünülen- duygular. Dostluk mesela başrolde. Düş kırıklığı da var yanında. Sanırım en çok sevdiklerimize kırılıyoruz. Peki o malum önyargılarımız? Her şey ortada ve apaçıkken bile “Ben sana güveniyorum” diyebilmenin dayanılmaz hafifliği nerede ? İşte tam da bu hikayede.
Asıl hırsız kim peki? Dostluk mu güvensizlik mi yoksa suçluluk mu?



Sahi hırsızlık demişken, geçenlerde mutfak tezgahının üzerinde unutulmuş bir parça peyniri midemle paylaştığımı söylemesem yine de “hırsız” sayılır mıyım? :)

Kitaptan:

“Gawain, hep büyük bir mimar olmayı düşlemişti ve Kral’ın seveceğine emin olduğu yeni bir saray üzerine görüşleri vardı. Yumurta biçiminde olacaktı bu saray- ideal biçim yumurtanın biçimiydi çünkü.”

Tüm Gawain’lere ve sizlere sürpriz olması umuduyla tüm Derek’lere öpücükler, mutlu günler …

Kitaptan sonraki halim :




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder